OISEAUX TEMPÊTE: DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU

Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
– demeye de dilim varmıyor ama –
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

Nazım Hikmet – 1947


Fransa’dan bir grup. İsimleri Oiseaux Tempête (Fırtına Kuşu). Oralardan buralara müzikleri şiire dokunuyor. Sonra uçuyor uçuyor ve kulağımıza ilişiyorlar. Belki de Nazım’ın kalemi onlara kurşun gibi ağır geldiğinden oluyor bunlar.

Oiseaux Tempête, 2012’de enstrümantal işler icra etmek üzere kuruldu. Grup üyelerinin de ifade ettiği gibi asla gündelik bir müzik dinletisi olma derdinde değiller. Frédéric D. Oberland ve Stéphane Pigneul tarafından kurulan grubun bir diğer üyesi de vaktiyle Beach House’un Devotion albümüne perküsyonda katkıda bulunan Ben McConnell.

2013’teki çıkış albümleri için fotoğrafçı Stéphane Charpentier ile bir araya gelen ekip, o dönem Yunanistan’daki politik ve ekonomik krizi deneysel birikimi bol bir işle müziğe aktarmışlardı. 2015’te ise adresleri Sicilya ve İstanbul olan grubun Ütopiya? isimli albümünde, Aslan Sütü ve Yallah Karga gibi parçalar yer alıyordu.

Geçtiğimiz ay, albüm dışı kalan iki parçayı yayınlayan grup, The Ex’in eski vokali G.W. Sok’un sesiyle Nazım Hikmet şiiri “dünyanın en tuhaf mahluku“nu müziğe döküyor.


Albüm kapağı: Yusuf Sevinçli